loading
Lütfen Bekleyiniz...

LGS Velisi Olma Rehberi: Panikten Planlamaya



LGS zili çaldı ve evdeki herkesin, özellikle de sizin (velilerin) nabzı hızlanmaya başladı, değil mi? "Komşunun çocuğu günde 500 soru çözüyormuş", "Falanca dershane deneme sınavına 1000 kişi katılmış", "Ya istediği olmazsa?"... Bu cümleler, bir yıl boyunca evinizin baş köşesine oturmaya hazır.

Bir öğretmen olarak bu senaryoyu her yıl onlarca kez izliyorum. 8. Sınıf, sadece öğrenci için değil, tüm aile için bir psikolojik dayanıklılık testidir.

Ancak bu bir yıllık maratonu bir panik krizine dönüştürmek zorunda değilsiniz. Doğru planlama, bilinçli bir yaklaşım ve en önemlisi sakin kalarak bu süreci bir başarı hikayesine çevirebilirsiniz.

İşte LGS velileri için panikten planlamaya geçiş rehberi.

 

Bölüm 1: "Panik" Aşaması - Kaygının En Büyük Zararı

Önce en büyük sorunu kabul edelim: Kaygı bulaşıcıdır.

Sizin sınavla ilgili kaygınız, çocuğunuzun performansını doğrudan etkileyen en büyük negatif faktördür. Neden mi?

Çünkü kaygılı bir ebeveyn, farkında olmadan çocuğuna şu mesajı verir: "Sana olan sevgim ve sana verdiğim değer, bu sınavın sonucuna bağlı."

Çocuk, matematikten korktuğu için değil, matematikten kötü yaptığında sizi hayal kırıklığına uğratmaktan korktuğu için hata yapmaya başlar.

Bu yüzden ilk görevimiz, kendi paniğimizi yönetmektir. LGS, çocuğunuzun kim olduğunu veya ne kadar değerli olduğunu ölçen bir test değildir. LGS, sadece ve sadece o anki bilgisiyle hangi liseye yerleşeceğini belirleyen bir sıralama aracıdır. Hepsi bu.

 

Bölüm 2: "Planlama" Aşaması - Veli Olarak Görev Tanımınız

Panik durumunu aştıysak, şimdi planlamaya geçebiliriz. Bir LGS velisinin görevi "öğretmen" veya "gardiyan" olmak değildir. Sizin rolünüz: "Koç" (Destekleyici) ve "Lojistik Uzmanı" olmaktır.

 

1. Koç Olun, Gardiyan Değil

 

  • Gardiyan der ki: "Hadi odana git, günde 300 soru çözmeden çıkma!"

  • Koç der ki: "Bu haftaki planımız neydi? Matematikte 'Çarpanlar ve Katlar' konusunu bitirecektik. Nasıl gidiyor? Takıldığın bir yer olursa yardım istemekten çekinme."

Gardiyan zorlar, koç destekler ve takip eder. Çocuğunuzla aynı takımda olduğunuzu hissettirin.

 

2. Gerçekçi Hedefler Koyun (Kıyaslamayı Bırakın)

 

"Komşunun çocuğu" ile yapılan her kıyaslama, çocuğunuzun özgüvenine sıkılmış bir kurşundur. Her çocuğun öğrenme hızı ve potansiyeli farklıdır. Çocuğunuzun mevcut deneme sınavı sonuçlarına bakın ve hedefi "Galatasaray Lisesi" olarak değil, "Bir sonraki denemede +5 net daha yapmak" olarak belirleyin.

Gerçekçi, küçük ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, motivasyonu canlı tutan tek şeydir.

 

3. Teknolojiyi Yönetin: "Telefon Yasağı" Çözüm Değil

 

En büyük kavgalar teknoloji yüzünden çıkar. "Telefonu yasaklamak", 14 yaşındaki bir genci cezalandırmanın en ilkel yoludur ve her zaman geri teper (gizli gizli kullanma, yalan söyleme vb.).

Çözüm yasaklamak değil, planlamaktır.

Doğru Yaklaşım: Teknoloji (telefon, tablet, oyun), bir mola aracıdır, bir ödül/ceza aracı değil. Ders çalışma planının içine mola saatlerini de yazın. Örneğin: "1 saatlik etütten sonra 20 dakikalık telefon molası." Bu, çocuğunuza hem sorumluluk verir hem de teknolojiyi bir kaçış yolu olmaktan çıkarır.

 

4. Beslenme ve Uykuyu "Lojistik" Olarak Destekleyin

 

Çocuğunuzun derslerine karışmayabilirsiniz, ancak beyninin yakıtına karışmalısınız. Lojistik uzmanı olarak göreviniz:

  • Evde cips ve kola yerine sağlıklı atıştırmalıklar (ceviz, badem, meyve) olmasını sağlamak.

  • "Hadi uyu artık!" demek yerine, uyku saatini (örneğin 23:00) bir aile kuralı haline getirmek. Yeterince uyumayan bir beyin, öğrendiği bilgiyi kalıcı hafızaya atamaz.

 

5. Planlamayı Kaynaklarla Destekleyin

 

"Hadi ders çalış" demek soyuttur. "Bu haftaki planımız 'Basınç' konusunu bitirmek. Konu anlatımını şuradan izleyip, ardından TestAlemi.com'daki Basınç testlerimizi çözerek konuyu pekiştirebilirsin" demek somuttur.

İyi bir koç, sporcusuna doğru ekipmanları (kaynakları) sağlar.

 

Bölüm 3: En Sık Yapılan 5 Veli Hatası

  1. Sürekli Sınavı Konuşmak: Akşam yemeğinde, arabada, kahvaltıda... Evdeki tek gündem LGS olmasın. Bırakın ev, çocuğunuzun sığınağı olsun.

  2. Deneme Sınavı Sonuçlarını Abartmak: Kötü bir deneme sınavı, dünyanın sonu değildir. İyi bir deneme sınavı da maratonun bittiği anlamına gelmez. Sonuçlara değil, süreçteki ilerlemeye odaklanın.

  3. "Bizim Zamanımızda..." Diye Başlayan Cümleler: Dünya değişti. Sizin girdiğiniz sınavla şimdiki sınav arasında dağlar kadar fark var. Kendi deneyimlerinizle değil, güncel verilerle hareket edin.

  4. Aşırı Kontrol (Helikopter Ebeveynlik): Sürekli odasını basmak, çözdüğü soru sayısını dakikası dakikasına takip etmek, çocuğunuzu strese sokmaktan başka işe yaramaz. Ona güvendiğinizi gösterin.

  5. Geleceği İpotek Etmek: "Bu sınav senin tüm hayatını belirleyecek." HAYIR, BELİRLEMEYECEK. Bu, hayatındaki önemli duraklardan sadece biri.

 

Son Söz: Çocuğunuzu Sevin, Potansiyelini Değil

Bir öğretmen olarak son tavsiyem: Unutmayın, LGS bir "sonuç" değil, sadece bir "durak". Bu yıl gelip geçecek. Geriye kalan tek şey, sizin bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz (veya yıktığınız) ilişki olacak.

Sağlıklı, mutlu ve size güvenen bir çocuk; Galatasaray Lisesi'ni kazanmış ama ruh sağlığı yıpranmış bir çocuktan her zaman daha değerlidir.

Paniklemeyin. Sadece planlayın ve çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirin.